-
1 ortalık karışmak
возни́кнуть - о беспоря́дках -
2 ortalık karışmak
(rebellion, disturbance) to break out -
3 ortalık
озвонч. -ğıокружа́ющая ме́стность, всё вокру́г; окруже́ниеortalıkta — круго́м, вокру́г
ortalıkta kimseler kalmadı — вокру́г никого́ не оста́лось
ortalığı çınlatmak — оглаша́ть окре́стность
ortalığı dağıtmak — переверну́ть всё вверх дном
ortalıktan kaybolmak — исче́знуть бессле́дно
ortalığı süpürmek — подмести́ [всё] вокру́г
ortalığı toplamak — прибра́ться круго́м
ortalık açıldı — рассвело́
ortalık karardı — стемне́ло
ortalık serinlendi — посвеже́ло, пове́яло прохла́дой
••- ortalık düzelmek
- ortalık karışmak
- ortalık yatışmak -
4 ortalık
"1. one´s immediate surroundings, the area around one. 2. middle, central. -ta in view, in sight. - ağarmak for it to get light outside (as dawn breaks). -ı birbirine katmak to put everybody in a state of alarm and confusion; to stir up a ruckus. - bozulmak 1. for public morals to go to the dogs. 2. for law and order to cease to exist. -a düşmek to become a prostitute. - düzelmek 1. for public morals to improve, get better. 2. for law and order to return. -ı... götürmek to cover the whole place. -ta kalmak to be left all on one´s own, be left all by oneself. - kararmak for it to get dark (at sunset, owing to dark clouds). - karışmak for trouble and violence to break out. -ı süpürmek to sweep a place. -ı toplamak to tidy up, put a place in order. -ı toz pembe görmek to see the world through rose-colored glasses. -ı tutmak (for a sound, smoke, or a smell) to fill the air. - yatışmak for a degree of law and order to be restored, for things to calm down."
См. также в других словарях:
ortalık karışmak — toplumda veya devletler arasında düzensizlik baş göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalık — is., ğı 1) Bulunulan yer, çevre Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. P. Safa 2) İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar 3) Yeryüzünün… … Çağatay Osmanlı Sözlük